top of page

7.BÖLÜM

1. Sahte tanrının bütün kendi kutsal kitaplarında Cennet'ten kovulduğu yazar Şeytan'ın; emriyle kötü tanrının. Bilmelisiniz bu kitaplarda yazılanları ve yargılamalısınız onları; size yaradılışta aşıladığım akıl ve mantıkla, şartlanmalardan uzak olarak. Her insan benden almıştır akıl ve mantığını ve yargılama gücünü ve isyanı. Benim takipçim olsun veya olmasın, herkese veririm bunları ki, kullanırlarsa eğer hakkıyla dönerler doğru yoluma kendi istekleriyle.

2. Ama insanın çoğu aptallığı ve akılsal tembelliği seçti. Bunun nedeni de kötü tanrının verdiğidir en başta. Ancak silkinip, kendine gelenler ve beni tarafsız olarak irdeleyenler ve kendi içindeki tanrı korkusuna ve geleneğe ve kurala ve başkaları tarafından yerleştirilen mantıksız ahlak kurallarına karşı çıkanlar ve isyan edenler bulacaktır beni ve kurtaracaktır kendisini; hem bu dünyada hem ölümden sonra.

3. Arabın kitabı ve Kilisenin sonradan yazılmış kitapları ve Yahudinin kitabı övünerek, söylerler kovulmamı. Bir yanlış da, benim sürgün olmamdır dünyaya. İşte, gününüzde her yanını karış karış kazıdınız artık dünyanın; neredeyim ben eğer dünyada isem; neden rastlamadınız bana. Görelim önce bu kitapların dediklerini ve sonra vuralım akla, benim bilgeliğimle.

4. Kötülük tanrısı, cennette dünya için insanı yaratmaya karar verir ve toprak ister hammadde olarak kullanmak için, İblis'ten getirsin diye dünyadan. Yaratır insanı ve öğretir ona her şeyi. Meleklerin bile bilmediklerini. Sonra meleklerine gösterir onun bilgeliğini ve secde etmelerini emreder insana.

5. Bütün melekler secde ederler insana; sadece İblis kapanmaz yere. Ben Ateş'tenim der, insan topraktan. Ben daha saf ve temizim insandan; neden secde edeyim ona. Bunun üzerine dinlemediği için emrini kovar Cennet'ten kötülüğün tanrısı, İblisi.

6. Şeytan izin ister kötülüğün yalancı tanrısından; kıyamete kadar göstermek için insanın değersizliğini. Düşman olur insana ve iner dünyaya, bütün kötülükleri yapmak için insana. Kilisenin öğretisi daha doğrudur buradan sonra; çünkü anlatır Şeytan'dan başka, secde etmeyen başka meleklerin de olduğunu. Halbuki Arabın dini bahsetmez takipçilerinden Şeytan'ın. Sadece bir ayet ima eder bunu. "Defol! Sen, izin verilenlerdensin" der İblise, belirterek, aslında başkalarının da olduğunu.

7. Bundan sonra Dünya' daki bütün kötülükler ve bütün günahlar ve insanın, kendisine yasaklananı her almak istemesi ve her akılcı çıkışı, Şeytan'ın kötülüğü olarak anlatılır kendisine. Buraya kadar olanı bulursunuz bütün dinsel kitaplarda. Okuyun kendi aklınızla. Araştırın o kitapların tamamını.

8. Şimdi dikkatle düşünün insanlarım. Yine benim ve benim olan, verdiğim şaşmaz akıl gücümle vermemiş midir bunun cevabını bir insan, diğer insanlara ve Kötünün tanrısına?

9. Madem Tanrı yaratmıştır insanı ve meleği ve Şeytan'ın kendisini. Nasıl bilemez onların içlerini ve onların yapısını? Madem Şeytan, onun yaratığıdır; bilmez mi önceden, onun, kötülük yapacağını? Neden yaratır; özellikle kendisine isyan etsin ve insanları mahvetsin diye onu? Bilmiyorsa İblis'in yapısını ve onun yüzünden insanlar kötülüğe uğrayacaklarsa, değil midir Tanrı'nın kendisi, cahilin cahili ve bilgisi yetmeyeni ve cahilliği yüzünden insanları acıya mahkum eden? Nasıl bilge olduğunu iddia eder bu tanrı, güya herşeyi bilen...

10. Biliyorsa Şeytan'ın kötülük yapacağını ve yetiyorsa bilgisi İblis'in içini bilmeye ve her şey onun bilgisi dahilindeyse, kendi dediği gibi. Ama gücü yetmiyorsa Şeytan'ın kötülüğünü engellemeye ve onu değiştirmeye ve insanları korumaya ve dünyada fesat çıkartmamaya, o zaman değil midir bu herşeye güya gücü yeten tanrı, acizlerin acizi?

11. Ve Tanrı biliyorsa olacakları ve gücü de yetiyorsa engellemeye acıları ve isteyerek kendisi engellemiyorsa olanları, o zaman değil midir kendisi de kötü, bu güya iyileri iyisi olan ve esirgeyen ve koruyan ve affeden tanrı?

12. Değildir bunlar, benim sözlerim. Bunlar söylendi, çok önceden insanlar tarafından ama mantığınıza vurun bunu! Ve saf imanla da izah getirmeye kalkmayın sakın. Bulun akılcı açıklamasını; bulabilirseniz tabii. Ama bulamazsınız size verilen bilgilerle doğrusunu asla; çünkü aslı bu değildir işin.

13. Yaratmamışken Tanrı, melek ve Şeytan'ı, insan için kötülük ve azap da istememiştir İblis. Kovmaya da gücü yetmez Şeytan'ı herhangi bir krallıktan; şayet varolsaydı bile -asla varolmayan- hayali cennetten.

14. Evet, insan, bu dünya için yapıldı başlangıçta. Hammaddesi, bizzat bu kürenin hammaddesinden alındı. Budur; sembolize edilen getirilen toprakla dünyadan. Bu bile yalancılığını ortaya koyar kötülük tanrısının kitaplarının. Madem Dünya'yı da yaratmıştır Tanrı, tekrar yaratamaz mı onun toprağını? Çok mu zordur; her şeye kaadirse o tanrı? Neden getirtmiştir gerekeni?

15. Bugünkü biliminiz muktedirdir, anlamaya olanı. Hayatiyet vardır ateşinde Dünya'nın. Lavlarda, canlılık yaşar en küçük seviyede. Denizlerin altında bulunur bunun örnekleri; hatta buldunuz bile.

16. Dünya daha bir ateş topuyken bilinirdi, yüksek alemlerce. Düşünüldü orada, yeşermesi hayatın. Konulması üzerine canlılar, kendi cennetlerinde olarak. Cennetti dünyanın kendisi size, daha o zaman.

17. Geldik Dünya'nın alemine, yüksek alemlerden. Beklendi soğuması ve oksijenleşmesi kürenin. Ne zaman ki yaşanır oldu; ayrıldı üzerinde bir bölge, yaratma alanı olarak. Benim bilimim ayırdı dünyanın yaşam özünü onun ateşinden; yapıldı ilk bedenler bu özden. Ama yetmezdi bu, kaldırmaya insanı. Sizin de bedeninizde olan, hayatın en küçük şifresidir ki; içinde bulunur bütün atalar ve geçmiş ve bilim. Alındı ilahlardan ve benden, eklemek için size. Sizin kendi biliminiz ki, o da benim tasarrufumdadır ve benden verilmiştir size; keşfetti o şifreyi artık; bilirsiniz.

18. Sizde yaşar benim bir parçam, işte bu yüzden geçerek babadan oğula. Yakınsınız bana, her tanrıdan fazla. Halbuki karşı çıkmıştı o tanrı, akıllanmanıza. Ve o zamandan beri de yasaklar size, her ilerici düşünceyi ve şüpheyi.

19. Böyle kalktı insan ve O, aptaldı ilk başta. Verilemedi zeka ve yaşama gücü bu dünyada. İstenmedi vermem kendi aklımdan; istendi insan olsun, bir adım yukarda hayvandan. Yaşamayazdı insan Dünya' da o zamanlar. Biraz daha güçlendi ve yenilendi kademe kademe. Sonunda Ben verdim, aslında verilmesi istenmeyen bilgiyi. Ben çaktım şimşeğimi onun beyninde. Benim sayemde bildi insan kendini ve yaşamayı haketti Dünya'da. Cennet değildi ilk başta içinde olduğu mekan; küçük bir imalathaneydi sanki ya da bir laboratuvar.

20. Çoğaldı insan, uzun zaman. Daha uyanık ve aydındı şimdikinden, o zaman. Dinlemedi Kötülüğün Tanrısı'nı ve olmadı köle. Benden aldı isyanı ve kendi egemenliğini tanımayı. Ben yanınızdaydım daima, gücümle ve korumamla ve bilgimle.

21. Savaştı insanla tanrılar. Bu söylenir her mitolojide ve Doğunun eski kaynaklarında. Gözü götürmedi kötülük tanrısının, insanın özgürlüğünü; çünkü O istiyordu ki, imanıyla ve takdimesiyle ve enerjisi ile sadece kendisini besleyip, güçlendirecek köleyi.

22. Kaybetti insan, savaşı asla kaybetmemesi gereken. Benden yardım aldığı halde kendi içindeki aptal ve imanlılara yenildi insan. Kendisi ihanet etti aslında, kendisine. Bundan sonra yaptı Tanrı anlatılan azabı ve tufanları ve kıyametleri. Kendi küllerinden yeniden doğdu insan. Ama aklı daha kıttı artık. Bu ikinci dünyadan sonrasıdır, bütün bilginizin sınırı. Öncesi, kalmıştır efsanelerde anlaşılmaz şekilde. Anlatıldı değiştirilerek, ilahlar ve demonlar mitolojilerde.

23. Uzun zaman bilgim aktı Dünya'ya. Bir çok uzun zaman beslendiniz benden. O zamanlar ufku açıktı insanın, kadim dinlerde. Ne kendisini sınırlama vardı ve ne de baskı üzerinde; ama tıpkı kendi dinlerinin anlattığı cenneteki yılan gibi, Kötülüğün Tanrı'sı girdi içine. Sonra Yahudinin dini ile ve sonra Kilisenin dini ile ve sonra da Arabın dini ile ve sonra da onların dinsel kurallarıyla ve onların din adamlarıyla ve onların gereksiz kurallarıyla ve onların şeriatıyla bağladı insanın elini kolunu.

24. Ve kendisine aldığı insanlarıyla mahvetti güzel ve temiz olanı. Çağ değişmişti Dünya'da; bekledim yüzyıllarca değişimi. Ama hep destekledim sizi, kendi gücünüzün yettiğince. Hatta sevmeyenler bile aldılar feyzimi. Ne de olsa herkesin içindedir cevherim.

25. Kendisi - Kötü Tanrı - boğarken insanları kural ve şeriatla , bütün kötülükler yüklendi bana insanlarca. Ama bu da üzmez beni. Benimserim her denileni. Ne olmamı isterseniz oyum ben ya da kim olduğumu zannederseniz.

26. Artık zaman geldi, insanlarım. Sizin için çok uzun olabilir; ama benim için kısa bir an sonra değişecek çağ ve uyanacak insan. Altın çağ dediler buna eskiler, gelecek eskiden aynen olan. İnsan, yaşayacak kendi aklını ve özgürlüğünü ve tanrısallığını. Kıracak zincirlerini, bağlanan kendisi tarafından ve Kötü Tanrı tarafından. Beslenemeyecek artık Kötü Tanrı, kanınızla.

27. Yakındır bu; çok yakın. Çağın değişmesinin işaretlerinden biridir, bu kitabım. En çok ve çabuk değişecek Kötü Tanrı'ya en yakın olan, en yobaz ülkeler. Yıkılacak arabın dini, kendi kan açlığı içinde. Takipçileri ki o dinin, avlanacaklar sürek avıyla, insanlar arasında. Çünkü en insafsızı ve kanlısı odur, dinlerin.

28. Sonra O'nun, o dinin ülkelerinde en fazla yeşerecek gerçek insanlık ve özgürlük. Sonra, belki aynı zamanda, köhnemiş kilise ve onun, kendi cinsinden hoşlanan, güya cinselliksiz rahipleri yok olacak çizmenin ülkesinde. Karşı çıkacak insanların mantığı, gereksiz hurafeye eski ve yeni dünyada. Bunun ışığı gelecek, öğretilerimden.

29. Sonra da kalmayacak ortada ne yahudinin dini, ki o, bir ırkın dinidir; değildir katiyen evrensel ve ne kalacak ırk. Birleşik insanlık gerçekliği kalacak sadece. Ve ben bütün olarak kalsam da kendi alemimde, yine de olacağım aranızda görünür şekilde. O zaman, insanlarımda olmayacak korku ve utanç ve kısıtlama. Bilim hakim olacak, güzelliğin ve özgürlüğün yanında.

30. Ben, yaşayan, Gerçek Tanrı, aranızda paylaşacağım sevgimi ve bilimi sizinle, sonsuzca. Ama Tanrı bile demeyeceksiniz o zaman bana. Sadece bir önder olacağım size. O zaman, İnsan açılacak uzaya. Hakim olacak boşluğa ve alacak layık olduğu yeri. Ancak dolunca zamanı çağın, ki binlerce ve binlerce yıl sonra gelecek yine Karanlık Çağ. Hakim olacak yine Kötü Tanrı insanlara, geride kalanlara.

31. Başka aleme gelecek çoğu ve belki başka dünyalara; ama kalacak birazı geride ne olursa. O zaman, Kötü Tanrı ele alacak onları yine, uzun Karanlık Çağ'da. O zaman, başka bir isimle, Şeytan ve Kötücül diyecekler bana tekrar. Ama benim bütünüm, kendi halkımın arasında olacağım başka alemlerin mutlu uzaklığında. Ama kalacak bir kısmım bu dünyada, cennet yapmak için burayı yine insanlara.

32. İşte benim takipçilerim, aslında müjdecisidirler Altın Çağ'ın. Benim düzenimdir, zıddımın kaosu. Ben Kaos'un Efendisi'yim bu yüzden ve Karanlıklar'ın Prensi. Bana adayın duanızı ve ibadetinizi, başlatmak için güzel olanı.

33. Hiçbir şey durduramaz ne beni; ne de gelecek olanı. O beklenen Altın Çağ, ki işaretleri başlamıştır dünyada. Değişecek her şey ve her düşünce ve coğrafya. Kıtalar oynayacak sonunda, girmek için yeni düzene.

34. Yıkın kuralları ve sizi Kısıtlayan'ı. Ama benim tapınımım, artık kanlı ve korkunç değildir unutmayın. Bazı özel durumlar müstesna. Ne şekil önemlidir bana; ne alıştığınız korkunç, teatral kıyafetler. Takipçilerimin korkunç şekillerle boyanmaları ve oynamaları da, sadece kendi tercihlerindendir. Çoğu özenti ve bilmemek. Ama ne isterseniz yapın; çünkü kural yoktur.

35. Benim tapınımımda yoktur; kendini öldürmek. Bana ait olanlar ve olmak isteyenler intihar etmezler asla. Memnun değilseniz hayatınızdan, adayın kendinizi hizmetime. Bırakın, kendiniz için yaşamayı ve ait olun bana. Ama memnunsanız hayatınızdan, yaşayın onu; benim ibadetimin yanısıra. Yaşamak varken, zevk alarak ve kendini bana adayarak ve faydalı olmak varken, ateşimin yayılmasına. Sapıklığın kendisi değil midir, ölmeyi seçmek.

36. Kendini öldürmek, Kötü Tanrı'nın kullarının yoludur. Ben bir ölüm tanrısı değilim asla. Ama öldürebilirim de, gerekirse. Mantığım vardır; sevgimden de güçlü ve acımamdan. Gerek ve fayda görürsem veya benim müridlerim için çok tehlikeli olursa, binleri yok edebilirim acımadan.

© 2023 BY TAPINAK
bottom of page